14 Aralık 2011 Çarşamba

Tuna kuşu geldi :)

İki gecelik misafirlikten sonra dün gece gittik annemlere Tunişi aldık geldik. Çok eğlenmiş bizimki Moda-Kadıköy tramvayına binmiş, parka gitmiş, kedilere mama vermiş..Hayatından çok mutluydu.
Ağladım falan ama aslında çok da iyi oldu, sonuçta Tuna kendisi istedi çok da güzel vakit geçirdi  niye ağladıysam o kadar ilkti ya ondan sanırım...

Parkta anneme sormuşlar anaokuluna gidiyor mu diye annem yok henüz gitmiyor demiş ama Tuna hemen atlamış hayır ben cumartesi günleri okula gidiyorum diye.. Kediyle sohbet ediyormus " burada durma bak araba geliyor kaldırıma çık, sen de bizimle gelsene"..

12 Aralık 2011 Pazartesi

Tuna'dan bir ilk daha

Dün babamın doğum günü için bizim evde toplandık.. Gündüz Tuna'yla beraber yaptık herşeyi, ben evi süpürdüm Tuna süpürgenin üstüne oturdu; yemek yaparken de hepsine elini sürdü arada döktü saçti kızdırdı beni arada da anne ne olursun oynayalım dedi..Sen yapma babaannem yapsın sen gel odamda oynayalım dedi kıyamadım kah oyun oynadım kah kaytarıp işimi yapmaya çalıştım..ama hakkını veremedim dünkü beraberliğimizin..istediğim gibi ilgilenemedim..
Akşam anneannesi, dedesi ve teyzesi eve dönerken onların peşine takıldı bende gidicem anneannemde kalıcam diye..Biz pek ihtimal vermedik nasılsa gitmez diye;  iyi o zaman çantanı al dedik, çok eminiz ya gitmeyeceğinden, sabah dedesiyle parka bile gitmedi kalmaya hayatta gitmez diyoruz..ama bizimki gayet niyetli ve kararlı bir sekilde ayakkabılarını giydi, çantasını aldı bizi öptü ve gitti..
iyi güzel sonuçta emin ellerde ve çok istekli  ama gel bunu bana anlat...Girdim salona başladım ağlamaya, biliyorum gereksiz ve saçma ağlayacak ne var ama kendime engel olamıyorum..Halbuki Tuna bu gece erken uyusa da kitap okusam, dergilerime  rahatça bakabilsem ne bilim televizyon izlesem ya da gece deliksiz uyuyabilsem vb. bir sürü cümle kurardım biliyorum ama gece hiçbirini canım yapmak istemedi, gece rahatça deliksiz bir uyku da çekemedim..
hiç alakası olmasada dedim ya istediğim gibi ilgilenemedim vs. diye işte bu düşünceler rahat bırakmadı beni...

7 Aralık 2011 Çarşamba

nerelerdeydik

Ha bugün ha yarın yazarım derken çokkkk uzun zaman olmus...araya zaman girince de insan kolay yazamıyor..Ama acaip bir yoğunluk var bizde son iki-üç  aydır. İş çok yoğun haftasonları da öyle çabuk geçiyorki neye zaman ayıracağımızı şaşırıyoruz!! Evle mi ilgilenelim Tuna'yla mı kendimizle mi hepsi birbirine karışıyor ama Tuna bizi o kadar çok özlemiş oluyorki haftasonları dipdibe yaşıyoruz yumoş yumoş:) Özellikle geçen hafta işten 9'dan önce çıkamadım tabii Tuna'yla da istediğim gibi ilgilenemedim pazar günü kuzum durup durup anneciğimm diye sarıldı evdekilere benim annem diye nispet yaptı..Böyle olunca çok üzülüyorum çalışmak evet gerekli seviyorum da çalışmayı ama Tuna'ya doyamadığımda ya da onun bizi böyle özlediğini gördüğümde çalışıyor olmaktan da nefret ediyorum.

Kuzum tam bir papağan herşeyi anlatıyor artık; bazı kelimeleri çok komik mesela poşete pişot diyor, çarşafa çarfaş :) Müzik okulunu da çok seviyor okulda öğrendiklerini orada yapmasada evde bakıyorum kendi kendine söylüyor..şarkıları da ezberledi en çok Küçük Hasan'ı söylemesini seviyorum bir bölümünü kendince "burda hasan yok" diye çeviriyor komiğime gidiyor. bir de son dönemde traktör ve kepçe şarkısına taktı böyle bir şarkı benim bildiğim yok nereden çıkardı bilmiyorum ama ısrarla anne hadi kepçeyle traktör söyleyelim diyor ben de uyduruyorum :)

Tuna'ya göre öğretmen öğretmen, erkekler adam, bayanlar kız mantık bu kadar basit; sınıfta öğretmen yoksa sınıfın kapısından öğretmen diye sesleniyor Tuna'cım öğretmenim diye düzeltiyoruz ama sonra gene aynen devam ediyor, arkadaşımız Levent'e de durdu durdu adam dedi hepimiz şok olduk ama en çok da samimi olmadığımız bir arkadaşımızın evinde utandım diyebilirim bizimki koltuğa yatmış süt içiyordu arkadaşın eşine yattığı yerden kız kız diye seslenmez mi  gülsem mi ne yapsam bilemedim hemen Tuna'cım abla de lütfen kız denmez diye düzelttim ama şok oldum kız lafını duyunca..

1aydır uyku düzeni iyice bozuldu gece 1'den önce uyumuyor, yaklaşık iki haftadır da yanımızda uykuya dalıyor..Dün gece ben gözlerimi kapadım uyuyor numarası yapıyorum bizimki kıpır kıpır konuşuyor, dönüyor, elinde ayısı ona birşeyler anlatıyor, suratıma otobus minibüs bipp yapıyor, sürekli bir hareket halinde yani en sonunda geldi tepeme dikildi "anne beni duyuyor musun? anne duyuyor musun gözlerini açsana ..ben çok terledim sırtıma peçete koysana" dedi..peçeteyi koyduk bu sefer 5dakika geçmeden anne peçeteyi alsana diye tutturdu.
Bir de süt içme olayımız varki evlere şenlik dün gece 1 lt. sütü bitirdi mesela ben hacıyatmaz gibi kalkıp kalkıp süt ısıttıyorum her gece en az 3 kere süt ısıtıyoruz başka türlü uyutamıyoruz bunu nasıl aşacağız bilmiyorum..Varsa bildiğiniz bir metod tavsiyelerinizi bekliyorum..

18 Ekim 2011 Salı

telefonda Tuna

Dün kuzenimin kızı Nehir'in doğum günüydü.. akşam beraber aradık Tuna'yla ben konuştuktan sonra verdim telefonu mutlu yıllar dile Nehir'e dedim..Mutlu yillar dedi sonra kendince birşeyler anlattı Nehir'e..kapatmak için hamle yaptım hadi mutlu yıllar dile kapatalım dedim "dedim" dedi bana gayet cool bir şekilde :))
öptüm bye bye dedi kapattı telefonu..

uykusuz her gece...

Bezlerden kurtulduk ama gece düt içmelerimiz henüz bitmedi.. Doktorumuz süt olayına sınırlama getirmemizi istedi ama biz bunu nasıl yapacağımızı henüz keşfedemedik..
Her gece zır zır 1 -1.5saat ağlıyor çocuk dütt anne dütt diye.. az az veriyoruz ama tatmin olmuyor..
bu yüzden de bir türlü uyumuyor..şiş yapmaya kaldırıyoruz 3 gibi sonra 5'e kadar ayaktayız..

Bir de geç yatma mevzusu var ki bunu da kıramadık henüz.. saat 10'da başlıyoruz yatma hazırlıklarına ama 12'den önce uyutamıyoruz tabii buarada en az 2 biberon süt de içilmiş oluyor..Dün gece oyun oynarken ben yatacağımız sinyallerini vermeye başladıktan sonra Tuna çook oynayalım anne çok oynayalım menim hiç uykum yokk diye söylendi durdu.. :(( Tabii O da hakli kendince ne yapsın yavrucak bizi haftaiçi çok az görüyor 10'da da yatınca ( gerçi yattığı yok ama farzedelim yattı :))) en fazla 3 saat beraber vakit geçirmiş oluyoruz ...

10 Ekim 2011 Pazartesi

Dede-Torun

dede-torun iki kafadar çok iyi anlaşıyorlar. Dedesi bir dediğini iki etmiyor; minik mama almak için hiç üşenmeden  kağıda istenenin detaylarını yazdırıp markete gidiyor..
Çarşamba günü Samsun'a döneceklerinden hızlandırılmış görüşmeler ayarladık bu haftasonu için full time beraberdik :)..
Dün akşam ayrılırken dedesi boş bulundu kucağına aldı sarıldılar öpüştüler "babacım kucağına neden aldın sen dedim" bizimki hemen ammelliat oldun aemmelliat oldun diye indi dedesinin kucağından..hepimiz şok olduk..

7 Ekim 2011 Cuma

anne belabel

Dün aksam eve geldiğimde Tuna kepçe, kamyon dökmüş oyun oynuyordu. Benim pasta süslerimi almış kum niyetine kepçeye dolduruyor boşaltıyor. Ben gelince tekrar çıkarttı anne belabel oynayalım otuu otuu dedi. beraber insaat yaptık; kepke kum koyuyoo kaykuu alıyoo..

Fotografını çekmek istedim bu sefer kızdı çekme gel otur diye; hadi dedim gel beraber kendimizi çekelim; bir tane çektik dur dedim gözlüklerimi çıkartayım ikinciyi de çektik bu sefer kendisi eline aldı makineyi beni çekmek istedi tam çekecekken gözlüklerimi farketti gözlüklerini çıkart dedi :) sonra cekti fotomu..

Dün annemler İstanbul'a geldi, Tuna'ya da anlattım anneanne dede gelecek diye ama bu sefer bize geleceklerini düşündü bir türlü uyumak istemiyor, anneanne nerde anne? benim anneannem nerdee?? ucak nereye geldi anne? anne anneanne ayaa..ayya anne ..Tunacım anneannenler bize gelmeyecek bu aksam diyorum inanmıyor bana ben uyumucam anneanne gelecek ben kapıyı açıcam diyor..En sonunda annemle konustu da neyse ikna oldu sonra geleceklerine ve uyudu tabii buarada saat 12 olmustu..

5 Ekim 2011 Çarşamba

Bildiğin kıskandım..

Dün akşam eve geldiğimde saat 10.00 olmuştu. Ev girdiğimde ortalık çok sessizdi acaba uyudu mu dedim ama babası hasta olduğundan erken yatmıs Tuna da İremle salonda oturmuş (kapıyı da kapatmışlar ses gitmesin diye)  masada Merakli Minik dergisine bakıyorlar. Beni görünce her zamanki sevinç gösterisinde bulunmadı muhtemelen geç geldiğim için naz niyazdaydı, ben sırnaştım öptüm gıdıkladım biraz açıldı. İlk söz anne beni götür anneanneye götür oldu :) Tunacım bu saatte olmaz onlar yarın doktora gidecekler sen ne yapacaksın sabah evde tek başına gibi konuşmalara girince biraz huysuzluk yaptı.. Ve bu noktadan başladı bana kızmaya..Üstüne kağıttan gemi yapıp suda yüzdürmek istedi ama saat geç olduğundan bu istek de geri çevrildi kızgınlık biraz daha arttı. Akvaryumla ilgili isteği de geri çevrilip tuvalettini tuttuğu herhalinden belli olduğundan tuvalete götürmek istediğimi anlayınca bana iyice kızdı. Gitti Irem'e sırnaştı ben bir bozuldum bir bozuldum..resmen gıcık oldum cokk üzüldüm..Kadının da suçu yok ama bana ne ona da çok gıcık oldum benden çok Tuna'yla vakit geçirebiliyor diye sinirlendim..(iç ses: Tuna İrem'i seviyor demek ki ona iyi bakıyor) Gittim salona oturdum somurttum..Yatakodasında da  söylendiğimden Zeki duydu dediklerimi dayanamamış kalktı geldi yanıma kıskanç mısın diye de dalga geçti :) evet kıskandım uff ne yapım zaman geçiyor Tuna çok hızlı büyüyor daha çok beraber olmak istiyorum oğluşla suç mu??

aslında şimdi yazınca da baktım ki çok bi peşpeşe isteklerini geri çevirmişim ama öyle oldu.. normalde saat 10'da yatmaya hazırlanması gerekiyordu ama buaralar bu konuda çok başarısızız belki de o yüzden tüm bu istekler geri çevrildi..

Babası da kalkınca bizimki baktı evde hareket var içerden sesleniyor baba neeydesinnn?? Pıtır pıtır geldi oturdu aramıza meyve getirdim yedik beraber sonra menim mamadan yiceem dedi kucuk mama ( kuruyemiş tarif ediyor) anne yanıma otuuyy dedi sarıldık oturduk kucak kucaga..

Sonra her zamanki rutin;  uyuycam düt ısıt anne, yatağa yatar yatmaz aşşlan oku anne, peşine fill oku anne, inek oku miyavv oku annee..tüm kitaplar okunduktan düt bittikten sonra yatmamak için her türlü bahane uydurulur odadan çıkılır..birşeylerle oyalandıktan sonra buarada yarım saat geçmiştir rahat tekrar dütt diye tutturup dütü içip yatılır ve saat 12-12.30 olur..

3 Ekim 2011 Pazartesi

Küçük Hasancık

uzağa gidiyor küçük hasan yanlızca
cok mutlu  oluyor şapkasını takınca
annesi çok üzülür Hasancığı yok orda
hatasını anlar Hasan eve döner hızlıca

bu  haftasonu Tuna Kraki programına başladı bu da ilk öğrendiği şarkı. cumartesi pazar sürekli bu şarkıyı dinledik. Anne Hasan aç kipatım nerde benim lerle gecti haftasonu :)..ilk ders herkesi tek tek inceledi canı isterse katıldı derse istemediğinde kucagımda oturdu diğer cocuklara baktı..ama hoşlandı dışarı çıkmak istemedi gene gelelim mi dedik gelicem dedi :)

sanırım not düşmemisim ama Tuna bezlere elveda dedi. İlk başta sadece gündüzleri çıkartıyorduk geçen haftaki doktor kontrolümüzden sonra geceleri de bağlamamaya karar verdik..25,09'dan itibaren tamamen bezsiz hayata geçmiş bulunuyoruz. bu 1 haftada tabiiki bazı kazalar oldu ama o kadar olacak di mi..

30 Eylül 2011 Cuma

Korkucam ama..

Dün akşam yemek yememek için türlü bahaneler uydururken komşumuzun çocuklarının sesini duyunca kapıya fırladı Tuna..Kapı önünde biraz oyalandıktan sonra bi baktım bizimki ayakkabılarını çıkartıp içeri girme uğraşında..Tunacım yemek yiyecegiz hadi gel lütfen demelerim tahmin edeceğiniz gibi hiç bir etki yaratmadı üzerinde, gayet gözlerimin içine baka baka girdi içeri.. Ben de bari yemek hazır olana kadar oynasın dedim.. Yemek hazır olunca gittim çağırdım gelmedi, Elif ben birazdan gönderirim dedi ona da tamam dedim geldim. Bekledim biraz baktım bizimkinin geleceği yok tekrar gittim bu sefer elinde bir puzzle geldi..Emniyet'in çocuklar için hazırladığı bir puzzle, üstünde bir polis var tahtanın önünde çocuklara ders anlatıyor..Yemek yerken (evet maalesef dün aksam bununla yemek yedi) bununla bayağ oynadı..Daha sonra yatıcam dedi süt ısıttım kitapların hepsini okuduktan ve bir biberon sütü bitirdikten sonra bu aralar hep olduğu gibi gene cin kesildi ayaklandı..ben Kaan'ın verdiği oyuncakla oynıcamm dedi..Puzzle da diyemiyor pluizz diyor :) gitti getirdi yatağın içine döktü. Biraz yaptıktan sonra anne ben polisten korkuom dedi :) neden korkuyorsun korkacak birsey yok ki dedim yok ama korkucaaamm dedi.. o kadar oynadıktan sonra simdi neden biranda korkutuğunu anlayamadım, gülesim de geldi ama yüzündeki ifadeyi görünce de oyy kuzucumm oldum..Bununla oynamayalım o zaman dedik hoppp kaldırdık..


Tuna'nın böyle biranda ortaya çıkan korkuları oluyor. Samsun'a giderken de uçaktan korkmaya başlamıştı. Hatta dönüşte çok ağladı ababa, otübüs diye ama zorla ikna ettik de uçağa binerken de uçaktayken de çok problem çıkarmadı. Hatta yemek gelince keyfi yerine geldi yemekten bile yedi..

19 Eylül 2011 Pazartesi

Şarkımı

Dün akşam düğün sebebiyle Tuna'yı evde bırakmak zorunda kaldık..
biraz mızmızlandı ama parka çıkınca keyfi yerine geldi.
Sabah öğreniyorum akşam kendi kendine şarkı söylüyormuş şöyle;
annem benim çalışıyor
benim annem
çalışıyor
nasıl da kabullenmiş durumu canım benim..insanın içini acıtıyor :( çalısıyor olmak O'nu evde bırakmak..

15 Eylül 2011 Perşembe

ay-de-de

Ay dedeyi öğrendiğinden beri ne zaman görse anne bak ay dede diye bana gösterir ya da göremezse sorar ay-deedee nerdee anne??

dün aksam yemek yiyoruz tam mutfak pencerimizin karsından ay yukselmiş ısıl ısıl parlıyor..Tuna bak ay dede ne güzel di mi dedim..Ay dee-de büyümüş dedi ayın dolunay haline :) ..2 dakkika sonra soru geldi; "ay dedenin nerde annesii anne??"

25 Ağustos 2011 Perşembe

gitti

sabah 4.15'te kalktık düştük yollara..Havaalanına giderken Tuna uyukladı sonra birara anneee diye seslendi ne oldu dedim "anne mö gördüm" dedi nerede dedim burada diyip dısarıyı gösterdi sanırım rüyasında inek görüyordu :)
havaalanına varınca babası tekrar anlattı teyzesiyle gideceğini bizim işe gideceğimizi cuma aksamı geleceğimizi tamam demiş..ama ayrılırken biraz ağladı sonra aldığımız çöp arabasını verince sustu..Biz şimdi gidip çalışalım sabah beton karma makinesi de alıp geleceğiz dedik mamam dedi öpüştük gitti..
sonra aradılar varınca hersey yolundaymış..

23 Ağustos 2011 Salı

yolculuk heyecanı

Perşembe sabahı Tuna'yı teyzesiyle Samsun'a yolcu ediyoruz. Peşlerinden cuma akşamı da biz gidecegiz yani sadece bir gece ayrı kalacağız ama nedense şimdiden beni heyecanı sardı :(
Ya ağlarsa gitmek istemezse, uçakta durmazsa falan filan..
Teyzesiyle çook mutlu olduğuna, onunla giderken herhangi bir problem çıkartmayacağına emin olduğumuzdan  bir gün önce gitmesinde sakınca görmedik..Ama geçen gün konuşurken uçakla gitmeyecegini bumbumla gideceğini, anne de gelecek dediğini düşündükçe kalbim sıkışıyor, hüzünleniyorum..

19 Ağustos 2011 Cuma

Çilek Toplayan Cüce

Haftasonu Kavaklıdaydık Tuna bahçede bir o tarafa bir bu tarafa koşturdu durdu, domates kopardı getirdi yıka yiceem dedi, armut kopardı, kavun karpuza göz dikti hatta aksam yemek yerken karpuz bitince anne kopaarr diye bahcede karpuzların yerini isaret etti, benim yılan çıkar korkusuyla giremediğim cileklerin arasına daldı guzelce topladı cilekleri, babasıyla araba yıkadı hortumu alacaklar korkusuyla kimseyi yaklaştırmadı yanına..



Aksam da amcası ve Can'la bir güzel boğuştu böylece boğusma nedir onu öğrendi :) Boğuşurken işin kolayını  buldu azıcık sıkısınca acıyoo diyip sıyrıldı aradan..

Tuna Parkta

Hergun mutlaka parka cıkıyoruz, aksam 8 gibi de eve gelip yemeğimizi yiyoruz. Parkta buyuk çocukların yanında olmaya bayılıyor. Kendince onlara ayak uydurmaya calısıyor, gidiyor yanlarına oturuyor, onlara laf atıyor, kendince uzun uzun birseyler anlatıp gülüyor..geçen gun de geldiğimde Tuna'yi çocuklarla beraber kedi peşinde koştururken buldum..


heyecanlanınca :)

 çok dikkatli dinliyorum, acaba ne diyor bu abla ...

8 Ağustos 2011 Pazartesi

menimm oo

Haftasonu Saroz'daydık Tuna'nin bu iki günde pestili çıktı dün daha ana yola çıkmadan arabada sızdı sabah 6'ya kadar da hiç uyanmadan uyudu..
bu haftasonu Beril ablası da vardı O'nu çok sevdi, cok güzel oynadı onunla.. Can abisinin peşinden ayrılmadı ama arada kızıp ona da dit dit komutları verdi..Dün uykusuzluğun tavan yaptığı bir sırada bana vurdu sonra üzülüp annee öpücemm öpüceem diyip elimi öptü :)



Can'dan kalma el arabasına bayıldı elinden düşürmedi, menim menim dolastı ortalıkta..Ben ne zaman sezlonga yatsam (bu en az 4kez tekrarlandı) anne kalk uyuyoom dedi beni kaldırdı kendisi yattı düt içip 10-15dakika keyiften  sonra gene kalktı..En son biranda coşup ustunde ne var ne yok cıkartıp sanki her aksam o saatlerde denize girermiş gibi bir hışım denize doğru ilerleyip kafasını suya sokup gülerek geldi yanımıza souukk dedi :) tekrar giydi üstünü..

Dün sahilde Efe diye cok tatli bir cocuk vardı; Efe'nin anaokulundan arkadası Zeynep ve Tuna üçü oynadı bütün gün ama Zeynep ve Tuna oyuncak paylasımı konusunda birara cok problem yasadı Tuna Efe'nin oyuncagını almıs Zeynep'e vermemek için menimm o menim o diye dolanıyor Zeynep de hayır benim diye aglıyor Efe geldi yanıma ama gercekte o benim dedi :) cok komikti..Tuna o kadar cok menim dediki yavrucuk bana hatırlatma ihtiyacı duydu sanırım..

5 Ağustos 2011 Cuma

Kaçamak

uzun zamandır çocuklar olmadan arkadaslarımızla birarada olamamıştık..fırsatını bulunca hemen toplandık..
farklı şeylerden konuşsak da konular genelde döndü dolaştı gene cocuklara geldi :)
çokk özlemişiz birbirimizi hepimize çook iyi geldi..

29 Temmuz 2011 Cuma

sonunda değiştirebildik

çook uzun zamandır Tuna sadece iki kitap okumamıza izin veriyordu; Pisicik ve Sarı Kız..içimiz dışımız pisicik ve sarı kız olmustu..hatta bazı aksamlar 2-3 tur dönüyorduk bu kitapları :) neyseki iki gündür farklı kitaplar da okumamıza izin çıktı :) ama önce 1 tur Pisicik ve Sarı Kız okunuyor peşinden Elmer, Elmer ve Kelebek, dayanabilirse kutuphanedeki arslan'ı okuyoruz..

25 Temmuz 2011 Pazartesi

daha daha

Babamın ameliyatından önce haftasonu hepberaber bizdeydik pazar gunu de Florya'da açılan İstanbul akvaryum'a gidelim dedik..Tuna da bu fikre bayıldı akkum akkum diye diye dolandı durdu evden çıkana kadar..biraz yoğunluk olacagını dusunmustuk ama bu kadarını hayal bile edemezdik kuyruk dısarıya tasmıstı..Biz girmeyi denemeye bile tenezzül etmeden Forum'daki akvaryuma doğru rotamızı değiştirdik. Tuna önceleri çok heyecanlıydı tünele girmek için elimi çekiştirip durdu ama tünele girer girmez 5 tane balık adamla gözgöze gelince hersey altüst oldu o kadar cok korktu ki adde addee diye aglamaya başladı.. tunelden cıkana kadar da sakinleştirmem mümkün olmadı boylece akkum maceramız burada son buldu..Yavrukusun da sansına daha sonra ufak ufak alıstırmak için ne zaman havuza baksak kıyıdan köseden gene bir balık adam cıktı karsımıza :(
simdi ne zaman akvaryumdan balıktan söz etsek takılmıs plak gibi aba aba?? diye balık adamları soruyor bize..
Daldan dala konmus gibi olucam ama Tuna anneannesinin balkonuna bayılıyor..gelene gecene laf atıyor :) Eskici geçiyor eeezzsskii diye bagırıyor çöp arabası geliyor atıyoo diye neler olduğunu anlatarak merakla izliyor işleri bitince de onlara bye bye diye seslenip el sallıyor, kedileri çagırıyor onlara mama atıyor, karpuzcuya sesleniyor, minik su tabacasıyla köpeğini gezdiren komsumuzu islatıyor :) ..
Artık döner kaydıraktan kayıyor, önce en tepesine cıkıyor demire asılıp biraz sallanıyor sonra da kayıyooomm diye hooop salıyor kendini..bir de herseye ben ben diye atlıyor, evde meyve sebze yıkamamızın , kek, omlet ya da cırpılması gereken herhangi bir sey hazırlamamızın imkani yok hemen sandalyeyi tezgahın onune cekiyor baadooon diyor musluğu ya da yapılacak işi kendine çevirip menn menn diye alıyor eline yıkanacakları, çırpılacakları..yaş itibariyle oyuncakları da çok kıymetli doğal olarak menimm menimm diye tutturuyor cok nadir oyuncaklarını paylaştığı..buaralar bir de yemek yerken yeni bir huy geliştirdi yemeğini bitirmedi diyelim aa o zaman ...yesin dediğimizde yoookk yicemm diyip hemen açıyor agzını...

uzun bir yazı olacak

Yazamadığım zamanlarda neler yaptık daha sonra hatırlamak için yazmak istedim..
Tarih 11 haziran ;
babamız tatile cıkmıstı 10 gün sonraki ilk bulusma :)


Babamızı da aldıktan sonra doğru bizim okula mezunlar gününe:) Bu sene bizim mezuniyetimizin 10. yılıydı, kızlarla okulda çoluk çoçuk bulustuk..

ayrıca o gun bizim evlilik yıldönümümüzdü, tam 5 yılı devirdik 55'i de görürüz insallah :) babamız yokken ona bu süprizi hazırladık Tuna'yla beraber..


Yıldönümlerinin haricinde başka önemli bir gelişme de Tuna'nin tuvalate oturduk istemesiydi..Henüz tam anlamıyla bu konuda ilerleyememiş de olsak Tuna'cım bir gün durup dururken tuvalette oturmak istedi, bu aralar kafasına göre takılıyor arada tuvalete oturuyor ama çoğunlukla bezine yapıyor..Biz tüm hazırlıklarımızı yaptık uygun zamanı bekliyoruz bakalım..



19 Temmuz 2011 Salı

Çok uzun zamandır yazamadım, geldim baktım döndum elim gitmedi nedense yazmaya..
Biraz karısık gecti haziran ayı bizim için, babamin  by-pass olması gerektiğini ögrenmemizle ameliyat olması bir oldu..hersey cok hızlı gelişti bu da bizi hem endişelendirdi, hem herseyin bu kadar çabuk hallolması mutlu etti. Şimdi babamız  iyi evde dinleniyor biraz rahatladık diyebilirim;  ben de kendimde yazacak gücü buldum..

Çok garip bir duygu insan anne ve babasının yaşlandığını kabul edemiyor görmek istemiyor, onların hep aynı güçte kuvvette olduğunu düşünmek istiyor, ameliyattan sonra düşünüyorum da babamın by-pass olacağı kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi, benim babam kalp hastası olamazdı nedense..cok şükür hersey simdilik yolunda :)

8 Haziran 2011 Çarşamba

Komşu Komşu huuu :)

Çapraz komşumuzun iki cücesi var; Kaan ve Öykü..Tuna ne zaman seslerini duysa hemen kapıya cıkıyor.. Yeni moda koridorda kosturuyorlar, top oynuyorlar, bazen de bisiklete biniyorlar..
Cumartesi günün anne oğul evdeydik Tuna'nın kulaklarında kızarıklık olduğundan sadece yarım saatliğine dısarı çıktık geldik.. Eve girdikten sonra bisikletini temizlerken Tuna gene koridora kaçtı doğru komşunun kapısına biraz bekledi sonra kapıyı çaldı.. Elif açtı kapıyı çocuklar evde yokmus ama Tuna pek de umursamadı ya da ne düşündü bilmiyorum ama Elif Tuna'yi içeri çagırdıktan sonra biraz oyalanıp ilk kez beni çağırmadan içeri girdi..ayakkabılarını çıkardı  dogru Kaan'ın odasına 5 dakika sonra baktım Kaan'ın oyuncaklarından seçmiş geliyor :)
Kendi başına gidebilmiş olması açıkçası beni çok mutlu etti çünkü çekingen, utangaç olsun hiç istemiyorum...Herkes gibi ben de kendi işini kendi halledebilsin, insanlarla kolay iletişim kursun istiyorum..

2 Haziran 2011 Perşembe

Azı Dişleri Azılı Çıktı

Atlattık ohh dedigimiz hastalıklardan sonra pazar aksamı yaşanan kriz dün akşam gene boy gösterdi..Tuna sabaha karsı uyandı bir daha da uyuyamadı.. 2 yaş kontrolüne gittigimizde doktorumuz 4 azı dişinin geldiği müjdesini vermişti sanırım o azılardan bazıları çıkmak üzere ki minik cücemizi uykudan uyandırıyor..
Uykuya dalmakta da zorluk çekiyor, evin çeşitli bölümlerini gezdikten sonra kuzucuk en sonunda salonda uyumaya karar kıldı ve resmen sızdı..

bu sancılardan sonra dikkatimizi çekti 10 gündür diş fırçalamaya bayılan Tuniş diş fırçasını 10 saniye sonra yıkama derdine düşüyordu..Dişleri hafif sarardı ama fırcalaması için zorlayamıyoruz, Tuna'yi da boyle sarı diş görünce canım sıkılıyor ama ne yapalım en kısa zamanda şu azılardan bir kurtulsak da rahatlasak..

30 Mayıs 2011 Pazartesi

şiş bademcikler, ates ve Bozcaada

planlar yapıldı, izinler alındı, grup toparlandı 19 mayıs'ta Bozcaada'ya gidiyoruz.. Hepimiz havanın kotu olmasından korkarken Tuna'nın hastalanabilecegi ihtimalini aklımızın ucundan bile gecirmiyoruz..
taaa taa taa taaamm pazartesi sabahı Tuna' da adını tam koyamadıgımız bir gariplik var, atesine bakıyorum 37,5 kulaktan olduğu için önemsemiyorum hastalık salı gunu kendini gosteriyor!!

Tuna'da da bendeki gibi bademcik problemi oldugundan apar topar randevu alıp doktora goturduk ve sonuc tahmin ettiğimiz gibi bademcik çıktı..Doktorumuz da ilaçlarını aldıktan sonra geziyi iptal etmemize gerek olmadıgını soyledi bizi rahatlattı yolladı..Neyse basladık ilacları kullanmaya ama gidecegimiz gune kadar Tuna'nın atesi düşmedi. Bugun yarın bugun yarın diyene kadar kendimizi valiz hazırlarken bulduk ama bir yandan da gidip gidemeyecegimizi tartısırken..En son gece sabah durumuna bakarız kotuyse gitmeyiz diye yattık. Sabah kalktık ates 39 :( neyse biz haric herkes yola cıktı biz evde kaldık ates dusuruculer falan baktık Tuna daha iyi hadi gidelim dedik dustuk yollara..


Bozcadada kaldıgımız sure boyunca  Tuna'nin atesi bir dustu bir cıktı..Teyze'sini gorunce benim kucagımdan teyzesine transfer oldugundan tatile giderken teyzesine takılıyordum bu tatil sen yandın ben rahat ederim diye ama buyuk konusmusum:) bücürümle resmen 4 gun boyunca yapısık gezdik..


bazen neseli


bazen asabi..


fazlaca ağlamaklıydı..

Atesi olmadıgında son donemde merak saldığı "gepge" ve "kargu"larıyla oynadı, kedilere bol bol mama verdi, ordeklere ekmek attı, traktöre bindi, çimlerde yuvarlandı..


beni al gepgemi alma derecesinde kepçesine ve kamyonuna sahip çıktı, ancak diğer oyuncaklarını paylastı :)


nehir ablası da Tuna'yı eğlendirmek için elinden geleni yaptı :)

Kaldıgımız otel tam Tunacıgıma goreydi ama hastalıktan tadına doyamadı..

Yavru kus daha hızlı iyilesebilseydi cok daha guzel olacaktı ama herseye rağmen bu kısa tatil cok iyi geldi..
bu da benim Tuna pusette uyurken rahat ettiğim nadir anlardan biriydi :)


9 Mayıs 2011 Pazartesi

ilk çiceklerim

Bunlar benim sevgili Tunacıgım elleriyle topladıgı ve bana vermek için kapıda beklediği ilk cicekler :))
sıkı sıkı tutmustu minnak parmaklarıyla :)) ben mest oldum..
Cumartesi sabahı Zekitoyla cikolata yapma kursuna katildik :) hımmm cok guzeldi..Artık Tunisimize evde kendi cikolatamızı yapacagız ..

Tuna bayıla bayıla yedi cikolataları :))

6 Mayıs 2011 Cuma

Sevgili Arkadasım Lal :)

biraz gecikmeli bir yazı oldu ama haftasonu Adapazarındaydık, cumartesi günü öğleden sonra Tuna ve Lal bulusması vardı. Son bulusmalarında yasanan minik kavgalardan olacak Lalcik onceleri biraz cekingendi :) dakka bir gol bir Tuna Lal'i öpmek isterken ısırınca Lal Tuna'yla yanlız kalmaya korktu bile diyebilirim. Ama sonraları yavas yavas acıldılar cok guzel oynadılar :) Favori oyunları Lal'in yeni çay takımıydı, Tuna eline çaydanlığı geçirdiyse kimseye fırsat vermeden bosalan fincanlara çay doldurdu tabaklardaki hayali pastalar esliginde Lal içti :))
Minti Tuna'nin ilgi alanındaydı ama kendini cok sevdirmedi, Minti Tuna'ya pati attıkça Tuna kıkır güldü..Miyav miyav diye evin içinde Minti'nin peşinde dolandı durdu.

İki çocuk varken tek olan hersey cok kıymetli oluyor, bu koltuk için de aynı durum söz konusu neyseki ikisi birlikte oturabildiler de krizsiz sonlandı  koltuk sevdası ..
pazar gunu hava çok güzeldi, kahvaltıyı yaptıktan sonra hemen parka gittik. Parkin girisinde lunapark vardı biz gittiğimizde balerinin etekleri calısıyordu Tuna balerini dönerken görünce nedense cok korktu arabadan bile inmek istemedi..Lunapark gözden kaybolana Tuna unutana kadar babasinin kucagından inmek istemedi.

ördeklere mama verdik

çicek toplar gibi yaptık
babayı yakalamaca oynadık


top oynadık
çok çok çok eğlendik..

27 Nisan 2011 Çarşamba

ilk ayrılış

23 Nisan'da sevgili arkadaslarımız Murat ve Zeynep'in düğünü için İzmir'e gittik. Tuna'yı götürelim mi götürmeyelim mi cokkk düşündük ve sonunda Tuna'yı bırakmaya karar verdik. Bu bizim için bir ilkti, Tuna anneanne, teyze ve dedeyle birlikte kalacaktı. Oturduk konustuk biz gidecegiz sen kankan, anneannen ve dedenle kalacaksın biz bir gece kalacagız pazar gunu gelip seni alacagız dedik bize mamamm dedi..cumartesi sabahı kalktık önce Tuna'yı bıraktık, emin ellerde olduğundan içim rahattı ama bir yandan da ayrılacagımız için içim içimi yedi, her ne kadar Tuna 23Nisan'in farkında olmasada ben O'nun yanında olmamanın sıkıntısını hissettim :( neyse aglama sızlama olmadan vedalastık Tuna'da teyzesinin kucagında bize el salladı. Ne zaman Tuna'yı bırakacak olsam hep boyle oluyor bir huzursuzluk baslıyor; yanımdayken Tunacım biraz otur da cayımı içim yok kahvemi içim diyorum ama Tuna yokken de keske Tuna da olsaydı diyorum..
Pazar sabahı kalktık actık Tuna'nın fotograflarını babayla beraber baktık sevdik uzaktan uzaga :).. Sadece 1 geceydi ama ikimiz de cok özledik Tunacıgımızı..
Pazar sabahı aradık telefonla konustuk;
Tunacıgım naber nasılsın dedim,
Tuna: iyiyyyimm
napıyorsun canım?
Tuna: oynuyooo
biz bu aksam geliyoruz tatlım seni alıp evimize gidecegim tamam mi?
Tuna: maamaaam, bye byee dedi ve telefonu teyzesine verdi..
Aksam Tuna'yı almaya geldigimizde önce biraz pozlar yaptı bize pek yaklasmadı falan ama sonra kucagımızdan inmedi ayakkabılarımı zor giydim. Anneanne, dede ve teyzesini öptü güzelce biraz da sabırsızdı gideceginden sonra bindik arabamıza geldik evimize..İlk ayrılma deneyimimizi böylece güzel bir sekilde atlatmış olduk..

18 Nisan 2011 Pazartesi

Bir Dilek Tut Tuna :)

Canım kuzum  zaman ne çabuk geçiyor bugun tam iki yasındasın..Henüz sadece 2 yıl gecti ama ben simdi bile senin ilk aylardaki fotograflarına bakıp bakıp sasırıyorum ne kadar küçüktün nasıl büyüdün inanamıyorum, gelecek seneleri hayal bile edemiyorum..


Bu sene 18 Nisan pazartesiye denk geldiğinden dogum gününü dün kutladık. Bu sene senin açından hersey daha farklıydı, farkındaydın senin için hazırladıklarımızın :) birsürü arkadasın geldi senin için; Tuğrul taa Bursa'dan geldi, Pelin, Alp, Işıl, Yağmur, Yiğiter, Kaan, Öykü, Nehir, Çağla ve minik Arya :).. Bu sene cok eglendin, arkadaslarınla oynadın, müzik çaldı dans ettin, balonların pesinde kosturdun, dısarı cıkanları bile takip edip kapıdan kafayı uzatip hepsini iceri cagırdın :), mumu üflerken pastanın üstüne birazcık tükürük de sıcrattin ama olsun o kadarcık olur pastaya lezzet kattın :)) di mi? ice tealere kafayı takmıştın ben elinden aldım sen gene buldun birara baktım ele gecirmişin bir sekilde  ohh içiyorsun pipetle ee bugun senin günün o kadarcık kaçamak olur dedim görmezden geldim..










Anneannen ve teyzen cokkk yoruldu, Öznur Teyzen de cok yardım etti, iki cumartesisini bizde geçirdi :) Anneannene, teyzene ve Öznur Teyzene cok cok cok tesekkur ettim ben senin adına ama sen de gördüğünde tekrar öpücük verirsen harika olur..sana hepsinden bir türlü yediremesek de bir sürü güzel mamalar hazırladık hep beraber, süslerinde cok güzeldi :) arkadasların onlara verdigin hediyeye bayıldı hepsi sana tesekkur etti..Bu arada Yağmur sana çok güzel bir kart hazırlamıs hem de köpekli, içine kendi el yazısıyla iyi ki doğdun Tuna yazmıs, ve resim çizmiş, bu kartı da odandaki diğer kartlarının yanına koydum saklıyorum.




 
Canım oğlum herzaman  gülsün yüzün, nice nice güzel, sağlıklı günler senin olsun..Her günün bir öncekinden güzel olsun, her yeni yaşın sana yeni yeni mutluluklar getirsin..seni cokkk cokk seviyoruz..