27 Nisan 2012 Cuma

3 mü oldun simdi

Biliyorum çok klasik ama söylemeden edemiyor insan sanırım zaman ne çabuk geçiyor ve sen nasıl çabuk büyüyorsun inanamıyorum..
18 Nisan'da tam 3 yaşında oldu Tuna..Bu sene geçen senelerden farklı olarak doğum günü olduğunun farkındaydı; çok komik ama zaten uzun zamandır bu günü bekliyordu . İlk kutlamamız büyük bir partiydi15 Nisan'da erken kutlama olarak gerçekleşti; ikincisi de 18 Nisan'da daha minik bir parti olarak. İkisinde de çok eğlendi :) Hediyelerini hevesli hevesli açtı..Pastanın üstüne minnak tükürükler saçmak suretiyle bol bol mum üfledi...


Bu bir yıl nasıl geçti diye bakıyorum da 2yaş sendromu bizi çok da üzmedi, haziran ayında beze elveda dedik geceleri de bez olayını bitirdik ama şu sütçü modundan birtürlü çıkamadığından geceleri tekrar beze döndük çünkü ailecek perişan olduk. Teyzenle ilk yolculuğunu yaptın ilk anları sonradan öğrendiğimize göre biraz sancılı atlatsan da sonrasından  pek keyif almışsın..Pek büyüdün pek dilinde iyice açıldı bazen söylediklerinle bizi hayretler içinde bırakıyorsun. Kışın çok dışarı çıkamadın ama son 1 aydır sitede kendinden büyük arkadaşların oldu; karsılastıgınızda kucaklasıp öpüştüğün..son dönemde de basketbol ve futbola merak sardın..Unutmadan  kepçe, kamyon aşkın hiç bitmedi neredeyse evde kepçe, kamyon, itfaiye, çöp arabası, beton arabası, traktör koleksiyonumuz olacak. Süt sevdamız hala son gaz ama buna sınırlama geliyor haberin olsun..biberonu da artık bırakman lazım yani seni biraz zor günler bekliyor kuzum.. Televizyonu keşfettin buldumcuk oldun hatta neyseki buna da yavaş yavaş sınırlama getirmeyi başardık. Tatil nedir onu öğrendin bu sene cumartesi sabahı bizi evde görünce ilk soru anne tatil mi oldu :) oldu. Mutfaktaki en büyük yardımcımsın hala :) ne zaman salata yapsam, soğan doğrasam, kek yapsam hemen tezgah yanına sandalyeni çekiyorsun..Bir de her dışarı çıktığında apartmanın önündeki yeşillikten bana yaprak kopartıp getiriyorsun anne sana çiçek getirdim bak kokla diye uzatıyorsun kapıdan girmeden. Babanla boğuşmak en büyük zevkin, baban saklanıp yavaş yavaş yaklaştığında nasıl heyecanlanıyorsun çok komik arslan geliyorr diye bağırmaya başlıyorsun:) Ira gittiğinden beri ben geç kaldığımda akşam yemeklerinizi baba-oğul pek güzel yiyorsunuz masayı beraber hazırlıyorsunuz, bir de program tutturmuşşunuz bunun dışına çıkmıyorsun. Akşamları kapıyı mutlaka bize sen açıyorsun işin varsa bir hız kapıyı açıp bir çığlık atıp geri koşuyorsun yok işin yoksa boynumuza atlıyorsun işte o zaman seni böylee içime sokasım geliyor öpüyorum öpüyorum gene öpmek istiyorum.. 

canım oğlum benim seni çok çok seviyoruz.. Bütün güzellikler seninle olsun, nice mutlu yıllar kuzum..



10 Nisan 2012 Salı

winnie the pooh bu üzer mi?

dün akşam TV'de Winnie The Pooh maceralarından birisini izliyorduk Tuna'yla beraber..filmde tavşan arkadaşlarıyla tartışıyor sonra rüyasında hepsinin gittiğini tek başına kaldıgını görüyor ve çok üzülüyor. İşte bu noktada baktım bizimki içini çekiyor yaşlar aktı akacak, dudak bükülmüş bir yandan da ağladığını belli etmemek için elini alnına götürmüş arkadaşları nerede anne diye cılız bir sesle soruyor, rüya görmüş Tuna'cım arkadaşları evlerinde diyorum hani ama göremiyorum diyor :) sonra neyse çıktılar da piyasaya bizimki biraz rahatladı ama bütün gece tavşan neden üzüldü arkadaşları gitti mi vs diye sordu.. Kuşum büyümüş de film izlemiş bir de filme üzülüp ağlamaklı olmuş..
ben de kendimce fırsattan istifade oyuncaklarını paylaşması için filmden yola çıkarak arkadaşlarımızın da istekleri vardır sadece bizim istediklerimiz olmaz onlarınkini de dikkate almalıyız mesela bizim oyuncaklarımızla oynamak istediklerinde paylaşmalıyız gibi cümleler kurdum ama hiç oralı olmadı, hayıy annee onlar bisikletimi cok hızlı kullanıyo ben vermek istemem dedi çıktı işin içinden..