1 Ağustos 2012 Çarşamba

Şeytanın Bacağını

28,07,2012..Geçen hafta Saroz'a gittiğimizde ilk 2-3 saat Tuna sezlongun üstünden inmedi bile. Herkes denize girelim dedikçe çocuk kendini çektikçe çekti sezlongu mesken edindi..Taa ki ben Tuna'cım ayağıma kova ile su döker misin diye bir teklifle gidinceye kadar..bu teklife büyük bir memnuniyetle cevap verdi ve yavaş yavaş denize girmeye başladı. Sonra taş çıkarma bahanesiyle kollukları taktı sonra da Beril'i kurtaracağım diye düşe kalka oynadı denizde..tabii tedbiri elden bırakmadan..Kontrollü..Bakıyor Beril biraz fazla uzakta gözü kesmiyor derine gitmeyi hemen anne yardım lazım gelir misin diye koşuyor yanıma..
İçten içe üzülüyordum denize girmiyor diye ama sanırım artık şeytanın bacağını kırdık :)

Teyzecik yorgunluktan öldü denizin içinde bir o yana bir bu yana Tuna'yı yatağın üstünde gezdiricem diye , bizimki ohh gel keyfim gel, oraya gidelim buraya gidelim burdan atlayayım mı Teyzesinin pesinde dolandı durdu.