17 Eylül 2013 Salı

KIZKARDEŞLER

İnsanın kızkardeşi canının en içidir..Kızkardeş demek çok çok sevmektir, telefonda sesini dinleyip iyi mi morali mi bozuk anlamaktır, aklının hep bir köşesinin onda olmasıdır, her güzelliği, her lezzeti paylaşmak istemektir, paylaşmayınca da içine sinmemesidir..Aynı şeyleri aynı anda düşünmektir, hissetmektir..Kıyafetleri küçükken paylaşmakta sıkıntı yaşamak, büyüyünce aynı kıyafetleri, takıları beğenmek hiç görmeden sen beğendiysen tereddütsüz tamamdır diyebilmektir, hep gülsün hiç üzülmesin istemektir, O'nu üzenlere deli gibi gıcık olmak ve hatta bir güzel pataklamak istemektir, her başın sıkıştığında arkanda olduğunu bilmek, sonuna kadar güven duymaktır..Keyif yapmaktır, eğlenmektir, ranzada yatarken yukarıdan saçlarını sarkıtıp küçük kardeşi korkutmaya çalışmaktir, küçük kardeşin de altta kalmayıp ayağıyla yatağı yukarı kaldırmak süretiyle ablayı rahatsız etmesidir, Pinokya bisikleti paylaşmaktır, ayakkabıcı Erol'da en süslü ayakkabıyı kaptım oynamaktır, Sümerbank-balkon-duş üçlemesini anlamaktır, Tuna Dalgalarında ağlamaktır, walkman ve barbie bebek için beraberce para biriktirmektir, arabayı kaçırıp gizlice gezmektir, Rampadır, Cher'dir ve sarıl kardeşinedir ....

canımiçi güzeller güzelim benim iyi ki doğdun iyi ki kardeşim oldun.. seni çokk seviyorum..

tek kardeşin :)




6 Mayıs 2013 Pazartesi

Şampiyon

Canım babacığım,
Galatasaray bu sene de şampiyon oldu ama sevincim yarım senle paylaşamayınca..
seni çokk özlüyorumm..


24 Nisan 2013 Çarşamba

23 Nisan'da Bir Arı

Bugün ilk kez 23 Nisan kutlamalarına katıldı Tuna; Kelebek Rondu'nda arı rolündeydi..
Bizim açımızdan da heyecanlı, duygusal ve eğlenceli bir 23Nisan kutlamasıydı..

18 Nisan 2013 Perşembe

Happy de Börtlekk suyuu

Bugün 18 Nisan ve bugün tam 4 yaşını doldurdu Tuna.. 4 sene õnce bugün büyük bir heyecanla bekliyorduk kendisini..
Babacığımın ayağı kırık olduğundan hastaneye gelememişti ama biz kalabalık bir grup olarak gitmiştik hastaneye..Doktor sesini duyuyor musun dediğinde kalbim yerinden fırlayacak gibi olmuştu nefesim kesilmişti..Sonra yanıma getirdiler allahım kırmızı suratlı buruşuk birşey ama bana nasıl da tatlı gelmişti gözlerimi alamamıstım..O günden beri zaman çok hızlı geçti sanki ne zaman bu kadar büyüdü anlayamadım..Her anın tadını çıkarmaya alıssam da insan sürekli birşeyleri kaçırıyormuş gibi hissediyor!! Onun için her fırsatta sarılıyorum,öpuyorum Tunişimi..Biliyorum biraz daha büyüyünce öptürmeyecek şimdi bile  çok sıkıstırdıgımda hem kızıyor hem de bıyık altından gülümsüyor ama arada da olsa eliyle yanaklarını da silmeyi ihmal etmiyor..
İlk kez bu sene doğum gününün farkındaydı Tuna..Bizden Şikmek McQueen pasta istedi, tek tek hediye siparişi verdi..Bugün okula giderken gömlek bile giydi :))..Çok heyecanlıydı :))..İlk kutlamayı okulda yaptık  bir tane de haftaya var ..Okula gidince anneannesini hemen arkadaslarıyla tanıştırdı, fotograf çektirdi, önde kim duracak tartışması yasandı; arkadaşı en önde ben durucam diyince bizimki hemen ama bugün benim doğum günüm en önde ben durucam diyince hepsini yanyana dizip fotograf çektik..Ben isten cikamayinca babası ve anneannesi ile once yemek yiyip sonra sinemaya gittiler. eve geldigimde balkonda ciceklrrin topraklarini degistirirken buldum onlari, bizimki mest:)))


Tatlı oğluşum benim doğum günün kutlu olsun; sağlıklı, mutlu, neşe dolu günlerin olsun..Hayat karşına hep güzellikler çıkartsın..Hep beraber nice mutlu yaşlarını kutlayalım!! Seni çokkk seviyoruz.. :))

1 Nisan 2013 Pazartesi

Kralın Kızı

Evet cok uzun zamandır yazamıyorum, 6 Ekim'den beri elim bir türlü klavyeye gitmiyor. düşünüyorum düşünüyorum bırakıyorum. İçimden birsey yazmak gelmiyor.. Bu blogu tutmaya başladığımda aklımın ucundan geçmezdi böyle bir yazı; ama hayat işte.....

Bu çok büyük bir boşluk...

İnsan ölümü kabul edemiyor..Mantığın da kalbin de reddediyor..Fotograflarına bakıyorum kanlı canlı bize gülümsüyor, sanki hiçbirsey olmamıs gibi evdeymiş gibi..
Hemen hemen her haftasonu Anadolu yakasına annemlere geçiyorum, babamı da göreceğim hepberaber kahvaltı yapacağız düşüncesiyle gidiyorum sonra dank ediyor kafama..
Telefonu alıyorum elime hızlı aramalarda "babacığım " diye kayıtlı ama nafile arasam da ulasamıyorum..
Televizyonda baba-kız ilişkisi görsem gözlerim doluyor..Dede-torun görsem içim cız ediyor..Tuna için dedesi dedesi için de Tuna bir taneydi, O'na açıklamaya çalıstıgımızda da "ama O'nu en çok ben seviyordum" dedi..

Babam çok iyi bir baba, çok iyi bir eş ve çok iyi bir dedeydi..Çocukken ablamla dondurma yemek isterdik, arabayla eve donerken baba lütfen lütfen diye arkadan kıkırdardık babam da hiçbirsey soylemezdi biz heyecanla beklerdik ve babam evin tam köşesine geldiğimizde hafiften gaza basar devam ederdi aman allahım biz ne sevinirdik arkada..Her bayram alışverişe çıkardık çorabımıza tokamıza kadar takım alırdık, çarşıya babamın da özellikle gelmesini isterdik çünkü karar veremedin mi ya da ikisini de çok mu beğendin hiç itiraz yok ikisini de alırdık.. Karneleri alınca doğru gururla bankaya babamın yanına akşama da hepberaber Et Lokantasına yemeğe.. Babam sabahları erkenden uyanırdı, kalkar bize kahvalti hazırlardı, biz yiyemedikçe de salatalık yiyin istahınız açılır derdi; sonrasında da önce annemi  sonra da bizleri okula bırakır işe giderdi. Herzaman bizim önümüzde arkamızda oldu, hiçbir zaman desteğini sevgisini bizden esirgemedi. Çaktirmamaya çalışsa da en ufak sorunumuzu bile kendine dert eder uykuları kaçardı. Sabah erken mi kalkman gerekiyor babam uyumaz uyuyakalırız diye erkenden kaldırırdı bizi. İş yaparken ıslık çalar, hafif cakırkeyifken de sarkı söyler gibi konuşurdu..Herzaman aklı fikri annem ve bizdik sonradan Tuna da eklendi tabii..Biraz hastalansa hemen arar sorar aman dikkat edin diye sıkı sıkı tembihlerdi. Tuna diyince akan sular dururdu; Tuna'nın çok sevdiği bir corn flakes'ı bulmak için elinde kağıt market market dolaşmıstı..Tuna mı gelecek hemen eve kutu kutu sütler, organik yumurtalar alınırdı. Kokosu da hazır edilirdi, koko'yu da dedesinden ögrendi, babam küçükken çikolataya koko dermiş Tuna'ya da öyle öğretti, ben kızıyorum diye gizliden gizliye alırdı kokoları, ama kıyamazdım babama o kadar hevesli olurdu ki her seferinde tamam hadi yemekten sonra verelim diye anlasırdık.

Babam herkesin sahip olmak isteyeceği harika bir babaydı..Yerini doldurmak mümkün değil, yokluğunun acısı her zaman içimizi yakacak..

Şimdi babamızın bize ögrettiği yoldan gitmeye O'na layık evlatlar olmaya çabalamaya devam edecegiz. Mekanın cennet olsun, nurlar içinde yat canım babam benim...seni çok çok seviyoruz ve özlüyoruz..

19 Eylül 2012 Çarşamba

okullu mu olduk..

Geçen hafta 10 Eylul'de Gelincik Anaokulu'yla okul dönemini açmış olduk bizde :)
İlk gün heyecanlıydı Tuna için, bir yandan okulun cazibesi, oyuncaklar, boyalar hoşuna giderken diğer taraftan da ağlayan çocuklar endişesini artırdı ama yanında biz olduğumuz için problem yaratmadı..
geçen hafta günde sadece 2 saat okula gittik. İlk gün kahvaltı yapmadan gittiği için karnı acıktı biraz da sıkıldı 2 saati doldurmadan öğretmenimize yarın da geleceğimize dair söz vererek çıktık. İkinci gün zor kalktı yataktan mızmızlandı okula gitmemek için.. hapşurunca da anne baksana hasta oluyorum galiba okula nasıl gidicem ki demez mi :) daha ikinci günden okula gitmemek için bahane uydurmaya başlarsa yandık  biz..
Geçen hafta bu şekilde sakin geçti diyebiliriz ama aynısını bu hafta için söyleyemeyecegim..


Dün normal okul mesaimiz başladı; sabah üçümüz okul yolunu tuttuk; ama bizimki gene ben okula gitmicem ben sizinle işe gelicem diye başladı mızırdanmaya..okula girdik arkadaşları kahvaltıya oturmuştu bizde çantamızı sınıfa koyduk geldik yemekhaneye Tuna'yı arkadaşlarının yanına oturttum ortalık karışık çocuklar ağlıyor anne babalar kapıda bekliyor..ben de çıkmaya niyetlendim ama orada film koptu, Tuna da başladı ağlamaya zorla bıraktım çıktım ama bu sefer ben de başladım..Çok zoruma gitti Tuna'mı orada öylece bırakıp çıkmak..
bugun de zorla gitti okula; bu sefer babası götürdü benim yüreğim dayanmadı zaten bana daha çok naz yapıyor..babası ayrılırken de çok ağlamıs ama bakalım nasıl alısacak.
buarada ögretmeni eline geçen hafta elinin üstüne yıldız yapmıs söz dinledi diye amann o yıldız bir kıymetli bir kıymetli sormayın gözü sürekli orada..anne çıkar mı?? anne biraz çıktı mı sanki?? aa bak belirginleşti..
bir yıldız da koluna alacakmış oyle diyor :)

5 Eylül 2012 Çarşamba

Okula adım adım

Haftaya pazartesi Tuna anaokuluna başlıyor. Baştan pek hevesli değildi ben okula gitmem benim antremanım var maçım var diye okula gitmeyi reddediyordu. ama geçen hafta babasıyla okulu ziyarete gittiğinde durum biraz değişti, baktı ki etraf oyuncak kaynıyor okula gidicem demeye başladı..
Cumartesi günü okul için vesikalık çektirmeye gittik ama burnumuzdan geldi, zavallı fotografçı neler yapmadık ki Tuna'yi ikna etmek için ama olmadı.. zorla biriki kare yakladı da oradan yaptırdık..
bize de günün  hatırası olsun diye asagıdaki kolajı hazırlamış çok da güzel olmuş :)