28 Kasım 2010 Pazar

hersey bir ilk bizim için

İlk kez kalp atışlarını duydugumda o kadar duygulanmıştım ki gözümden şıp şıp akmıştı yaşlar..18.04.2010 tarihinde doğumhanede de ilk kez sesini duyduğumda nefesim kesilmiş gözyaşlarıma mani olamamıştım.. Mavi ameliyat kıyafetleri için de senin gelişini beklerken baban da cok heyecanlıydı. Hatta yanlış kıyafetlerle elini kolunu sallaya sallaya iceri girecekken hemşireler uyarmıstı da gidip dogru kıyafetleri giymişti. İlk fotograflarını da o çekti. Doktorlar ilk kontrolünü yapıp seni babanın kucağına verdiklerinde hemen şıp diye kesmiştin aglamayı da sonra devam etmiştin. Seninle ilk karşılaştıgımızda yanağımı emmeye başlamıştın hemen ben de senin o minicik ellerinden tutmuştum. Anneannen, babaannen, teyzen, Çağla teyzen seni dudağını titrete titrete ağlarken görünce dayanamamış onlarda hemen akıtmışlar yaşlarını.

Ameliyathanenin kapısında bekleyenin coktu; Bilgehan, Ömruncegül, Yeşim, Oğuz, Nuran..
İlk gecemizde cok aglamıstın anneannenle benim bütüm gece gözümüze uyku girmemişti ama ikinci gece babanla hastanede kaldığımızda pek de usluydun. Dört tarafı camlı yatağından sen herşeyden habersiz yatarken biz gözlerimizi senden alamıyorduk. Sonra eve geldik dedenle tanıstın. Tekin dedenin ayağı kırıldığından hastaneye gelememişti evde heyecanla bizi beklemişti iki gün. O günden bugüne zaman ne kadar hızlı geçti sen nasıl da büyüdün.

notlar almışım ilk kez yaptıklarına dair; 18 Mayıs'ta ilk kez sabahları ses çıkartmaya başlamışsın, 23 Mayıs'ta bezini değiştirirken iki kez şişini yapmışsın üstümüze doğru, 12 haziran'da gülerken kahkaha atmaya başlamışsın. Samsun'da temmmuz ayında ilk kez denize ayaklarını sokmuşuz. 11 Ağustos'ta ilk oyuncağın olan fili eline almışsın hatta ayaklarını tutmaya başlamışsın. 27 Ağustos'ta da çoraplarını çıkartıp ayaklarını ağzına sokmuşsun.




İlk kez 22 Ocak'ta emekledin 30 Nisan'da ilk adımını attın. 26 Mayıs'ta yürümeye başladın. İlk sol üst dişin çıktı hemen peşinden de sağdaki.
İlk kez baba dedin şimdi mama, dede, anne, garga, hav hav, mannada (mandalina demeye çalışıyorsun) ve bizim anlamadıgımız birsürü sey söylüyorsun hatta istediğini yapmadığımızda bizimle kavga bile ediyorsun.
Babanın sırtına binip atçılık oynadığımızda deh deh demeyi de ihmal etmiyorsun.
Her gün bizi yaptıkların, öğrendiklerinle şaşırtmaya devam et oldu mu tatlı oğluşum benim.

1 yorum:

  1. Selinciiiimmm! Çok sevindim, zevkle okuyacağım maceralarınızı. Blog başlığın pek güzel. Ama metinde Tuna'nın doğum tarihini yaz bence. çünkü sonraki tarihler havada kalabiliyor. Bir de öncesinde ayrıntılı tarihli not almış olman süper. ben çoğu şeyi atlamışım. biraz hayıflandım kendime.
    İzleyicilerin şimdiden iki tane oldu bile! :)) sen de beni izlesene kuzum ! mucuk!

    YanıtlaSil